Bilişim Teknolojileri Dersi Yeni Öğretim Programında Nerede Duruyor?
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” kapsamında öğretim programlarının geliştirilmesi süreci devam ediyor. Özellikle temel derslerin (Türkçe, Matematik, Fen ve Sosyal Bilimler) öğretim programlarının tamamlanmasının ardından, diğer derslerin içeriklerinin de güncelleneceği açıklandı. Bu durum, Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersinin geleceği hakkında öğretmenler arasında bazı endişelere yol açtı.
Yeni Müfredat ve Bilişim Teknolojileri
2024-2025 eğitim öğretim yılının başlamasıyla birlikte, sanat, spor, tasarım, bilişim ve yabancı dil gibi alanlarda becerilerin önceliklendirildiği yeni öğretim programlarının geliştirildiği belirtiliyor. Bu kapsamda düzenlenen üç çalıştayda, ilgili derslerin öğretim programlarının şekillendirildiği ifade edildi. Ancak, Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersinin konumlandırılması ve müfredatta nasıl yer alacağı konusunda henüz net bir açıklama yapılmış değil.
Geçtiğimiz yıllarda, her sınıf düzeyine seçmeli ders getirilmesi ile birlikte, Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersinin zorunlu ders statüsünden giderek uzaklaştığı gözlemlendi. Bu da öğretmenler arasında dersin tamamen kaldırılabileceği yönünde bir kaygı oluşturuyor.
Bilişim Teknolojileri Dersinin Önemi
Bilişim teknolojileri çağında yaşadığımız göz önüne alındığında, bu dersin gerekliliği tartışılmaz. Kodlama, dijital okuryazarlık, siber güvenlik, yapay zeka gibi konuların artık sadece teknik alanlara yönelen öğrenciler için değil, herkes için temel beceriler arasında yer alması gerekiyor.
Eğer Türkiye’nin eğitim sisteminde çağın gereksinimlerine uygun bir dönüşüm hedefleniyorsa, Bilişim Teknolojileri dersinin de bu dönüşümün ayrılmaz bir parçası olması gerektiği unutulmamalıdır. Dersin kaldırılması veya seçmeli hale getirilmesi, öğrencilerin dijital dünyada bilinçli bireyler olarak yetişmesini engelleyebilir.
Öğretmenler ve Veliler Ne Yapabilir?
Bu süreçte Bilişim Teknolojileri öğretmenleri ve veliler olarak süreci yakından takip etmek, karar alıcılarla iletişime geçmek ve dersin önemini vurgulamak büyük önem taşıyor. Şu adımlar atılabilir:
- Görüş Bildirmek: MEB tarafından duyurulan çalıştaylara ve müfredat değişikliği süreçlerine öğretmenlerin aktif katılımı teşvik edilmelidir.
- Toplumsal Farkındalık: Veliler ve öğrenciler, Bilişim Teknolojileri dersinin gerekliliğini anlatan etkinliklere ve kampanyalara dahil olabilir.
- Alternatif Eğitim Modelleri: Okullarda kulüp çalışmaları, projeler ve atölyeler ile öğrencilerin bilişim becerilerini geliştirmesine devam edilmelidir.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin bilişim alanına ne gibi yenilikler getireceği şu an net olmasa da, Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersinin müfredattaki yerinin korunması ve güçlendirilmesi gerektiği açıktır. Dersin tamamen kaldırılma ihtimali yerine, çağın gerekliliklerine uygun şekilde güncellenmesi beklenmektedir. Ancak, bu sürecin nasıl şekilleneceğini belirlemek için eğitimciler olarak sürece dahil olmak ve sesimizi duyurmak büyük önem taşımaktadır.
Bilişim Teknolojileri dersinin geleceğine dair siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı paylaşarak bu önemli tartışmaya katkıda bulunabilirsiniz!