Çevrimiçi Nefret

İnternet kuşkusuz bize iletişim ve demokratik katılımın tüm fırsatlarını getirdi. Görüşlerimizi ifade etmek için pek çok fırsatımız var. Bununla birlikte, bu olumlu unsurlar, çevrimiçi nefret mesajlarının artması sorunu gibi diğer olayları beraberinde getirdi. 

Çevrimiçi nefret söylemi büyüyen bir sorun. İnsanlar genellikle interneti düşmanca bir yer olarak deneyimliyorlar. Nefret dolu mesajlar sosyal medyada giderek daha yaygınlaşıyor. İnsanlar çevrimiçi ortamlarda, sevmediği bir durumu eleştirmek yerine, nefret dilini kullanıyorlar. 

ÇEVRİMİÇİ NEFRET NEDİR?

  • Metin mesajları, resim, müzik, video, oyun veya diğer semboller ve işaretler dahil her türlü ifade;
  • Web siteleri, forumlar, bloglar, e-posta, sosyal medya platformları veya diğer çevrimiçi iletişim kanalları da dahil olmak üzere, olası herhangi bir dijital medya tarafından yayılmış;
  • Irk ya da etnik köken, cinsiyet ya da cinsiyet kimliği, cinsel yönelim, din, ilişki ya da sakatlık gibi korunan özelliklere dayanarak bir bireyi ya da bir grup insanı hedeflemek;

anlamlarına gelebilir. Veya basitleştirilmiş biçimde şöyle tanımlanabilir:

Nefreti veya diğer ayrımcılık biçimlerini yaymak veya teşvik etmek, teşvik etme niyetiyle birini hedefleyen, herhangi bir çevrimiçi içerik.

KONUŞMA ÖZGÜRLÜĞÜ

Peki ya konuşma özgürlüğü ne olacak diyenler olacaktır. Bu görüşe rağmen toplumdaki belirli gruplara karşı nefreti ifade etse de demokrasinin doğasında, herkesin ne düşündüğünü söylemeye hakkı var mı? Yoksa ifade özgürlüğünün bir sınırı var mı?

Eski Yunanistan’da, ifade özgürlüğü, özgür vatandaşların temel haklarından biriydi. Daha yakın tarihimizde, İfade Özgürlüğü, 1948 yılında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesi‘nin 19. Maddesi ile bütünleştirildiği için temel bir insan hakkı haline geldi. Başka bir deyişle ifade özgürlüğü, demokratik toplumların temel dayanaklarından birini oluşturur. Ancak aynı zamanda ifade özgürlüğü de bazı kısıtlamalar getirmektedir. Demokratik ülkelerin hepsinde ayrımcılığa, düşmanlığa veya şiddete yönelik nefret ve teşviklerin yasak olduğu yasalar vardır.

Demokratik toplumlar, kendini ifade etme hakkı ile ayrımcılığa uğramama hakkı arasında bir denge bulmaya çalışmaktadır.

NEFRET SÖYLEMİ

Nefret söylemi yeni bir fenomen değildir. İnsan topluluklarının oluşumu ve insanların gruplar halinde düzenlenmesi kadar eskidir. Tarihsel olarak, her zaman aynı insanları etkilemedi ya da her zaman aynı şekilde ifade edilmedi. Ancak, bireyler ve toplum üzerindeki etkisine ilişkin kaygılar büyük ölçüde aynı olmuştur:

Nefret söylemi bireylerin refahını etkileyebilir; sosyal bütünleşmeyi zayıflatabilir, parçalayabilir veya hatta tahrip edebilir; bireyler, gruplar ve topluluklar arasında şiddete neden olabilir, hatta bazen barışı tehdit edebilir. Dijital bir dünyada, çevrimiçi nefret dolu konuşma mesajlarının okunabildiği ve yayılabildiği hız nedeniyle bu tür endişeler artmıştır.

Elbette, tüm ortalama çevrimiçi davranış türlerini tanımlamak kolay değildir. Çevrimiçi zorbalık ve çevrimiçi nefret arasında kesinlikle bir örtüşme vardır. Zorbalık, ilişkide bir güç dengesizliği içerdiği bir kişinin veya grubun, başka bir kişi veya grup tarafından tekrarlanan, kasıtlı olarak zarar görmesi durumudur.

Yıllar boyunca, bu tür toplumsal kaygılarla ilişkili olarak nefret söylemini tanımlayan çok sayıda akademik ve politika yayını ortaya çıkmıştır. Genellikle, nefret söyleminin gerçekleştiği tarihsel veya sosyo-ekonomik bağlamda, olası çözümler araştırılarak atıfta bulunulur. Uygulamalı ve çok disiplinli doğası gereği, doğasını ve boyutlarını tanımlamak için birbirinin yerine ya da değil eklektik bir kavram ve fikir karışımı kullanılmaktadır. Nefret söylemi tehlikeli konuşmaya, inflamatuar konuşmaya, hatta zorbalığa benzer mi?

Bunların hepsi günümüzde çocukların ve gençlerin büyüdüğü çevrimiçi ortama nasıl çevriliyor? Araştırmacılar ve politika yapıcılar nefret söyleminin ne olduğu konusunda hem fikir olmak ve anlamakta zorlanıyorlarsa, gençlerin çevrimiçi nefret söyleminin günlük yaşamlarını nasıl etkileyebileceği konusundaki koşullara ulaşmalarını nasıl bekleyebiliriz?

Nefret Durumunda Roller

Nefret durumunda roller

Temel olarak, nefret senaryosunu okumak için dikkate alınması gereken 5 ana unsur vardır. Bunlar:

  1. Konuşmacı – nefret söylemi yapan kişiyi ifade eder.
  2. Bağlam – konuşmanın gerçekleştiği yer.
  3. Hedef Kitle – sohbete kimlerin katılabildiğini / görebildiğini / katılabildiğini ifade eder.
  4. Hedef – sohbette kimin konuşmadığı.
  5. Özellikler – Hangi (korunan) özellikler tartışılır.

Çevrimiçi olarak nefret dolu veya rahatsız edici bir şey gördüğünüzde, genellikle ilk tepkiniz ne olur? İlk adım attığın şey ne olurdu? Hangi eylemin gerçekleştirileceğine nasıl karar verirsiniz? Bağlam ve duruma göre farklılık gösterir mi? Neden?

Sevmediğiniz veya rahatsız edici bulduğunuz içerikleri yönetmek için çevrimiçi olarak hangi araçlar mevcut? (örneğin, engelle, rapor et, işaretle, sessize al vb.)

Çevrimiçi iletilerin birkaç olası tepkisi vardır:

  • YOKSAY (ignore): Hiçbir şey yapma.
  • ENGELLE (block): Yazarı engelle (platform size izin veriyorsa). Sonuçta, aynı yazarın gelecekteki mesajlarını görmeyeceksiniz.
  • RAPOR ET (report): Platformun veya web sitesinin sahiplerine, nefret mesajını bildirmek için bir ileti gönder.
  • KARŞI KOY (counter): Nefret mesajının yazarına doğrudan bir tepki ver.


Emrah

1981 Samsun doğumlu ve Gazi Üniversitesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi mezunu. Bilişim Teknolojileri Öğretmeni, Yazar, WebMaster, Blogger, SEO eğitmeni. Araştırmacı, sinema sever, fitness yapar, farklı doğal güzellikleri keşfetmeye bayılır.

Yorum Yap