Dijital Dönüşüm
Dünya, 7 milyarı aşan nüfusuyla kalabalık evimiz. Dünyamız, son yüzyılda baş döndürücü bir hızla değişti.
Uzmanlar 20. yüzyılın ortalarında bilgisayarın icadıyla başlayan, internet ve mobil telefonların hayatımıza girmesiyle hız kazanan teknolojik gelişmelerin insanlık tarihinin akışını değiştirecek nitelikte sosyal, ekonomik ve yapısal değişiklikleri de beraberinde getirdiğini söylüyor. Bireylerin, kurumların her an, her yerde etkileşimde olmasını sağlayan bu dijital dönüşüm gelişmeleri küresel ölçekte refah seviyemizi arttırıyor. Refah seviyemiz artarken bugüne kadar geliştirilmiş bütün oluşum ve sistemlerin daha etkili ve verimli olarak yeniden şekillenmesi içinde yeni fırsatlar oluşturuyor.
20. yüzyılda bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişimiyle başlayan dijital dönüşüm artık herkesi ve her şeyi birbiriyle bağlantıya geçirerek tüm yaşamı yeniden şekillendiriyor. Ancak, öte yandan bireylerin, kurumların ve ekonomik sistemlerin bu hızlı gelişime ayak uydurmasına aldırmadan ilerlemesine devam ediyor. Bilgi ve iletişim teknolojileri, yaşadığımız yüzyılda böyle büyük bir etki oluşturuyor. Ve aslında büyük bir ölçekte dijital dönüşüm yaşıyoruz.
DİJİTAL DÖNÜŞÜM İLE YENİ BİR ÇAĞ
Uzmanların dijital dönüşüm ya da ikinci makina çağı adını verdikleri yepyeni bir çağa tanık oluyoruz. Fiziksel ve sanayii odaklı üretimden daha çok bilgiye, erişime ve etkileşime dayanan katma değer üretmeye odaklı bir çağ. Öyle bir çağ ki sağladığı teknolojik kolaylığıyla temel insani hizmetlerden uzak kalan kitlelerin sağlık, eğitim, mikrofinans ve iletişim gibi temel ihtiyaçlarına çok fazla alt yapı gerektirmeksizin erişim imkanı sunan bir çağ.
Hayatımızın her alanına etki eden bu dijital dönüşüm, bugüne kadar geliştirdiğimiz tüm sistemlerin, daha etkin ve daha verimli olarak tekrar yorumlanması için bize büyük bir fırsat oluşturuyor.
Peki yakın gelecekte bizi neler bekliyor?