Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi Nedir?

Yapay zeka, insanlar gibi öğrenebilen ve uyum sağlayabilen akıllı makineler inşa etmeye adanmış bilgisayar bilimi alanıdır. Makine öğrenmesi ise bilgisayarların açıkça programlanmadan öğrenmelerini sağlayan bir yapay zeka türüdür.

Yapay Zeka Nedir?

Birçok insan yapay zekayı fütüristik bir kavram olarak düşünse de, yapay zeka onlarca yıldır var. Ancak teknoloji son yıllarda önemli ölçüde ilerledi ve artık işletmeler tarafından operasyonlarını iyileştirmek için kullanılıyor.

Yapay zeka, işletmelerin müşteri hizmetlerini iyileştirmelerine, operasyonlarını kolaylaştırmalarına ve daha bilinçli kararlar almalarına yardımcı olmak için kullanılıyor.

Yapay zekanın en popüler kullanım alanlarından biri, metin veya ses aracılığıyla insanlarla yapılan konuşmaları simüle etmek için tasarlanmış yazılım programları olan sohbet robotlarıdır.

Yapay zeka, daha verimli tedarik zincirleri, daha etkili pazarlama kampanyaları ve gelişmiş müşteri hizmetleri yetenekleri oluşturmak için kullanılıyor. Teknoloji ayrıca şirket verilerinin güvenliğini artırmak ve siber saldırılara karşı koruma sağlamak için de kullanılıyor.

Yapay zeka, iş dünyasında oldukça popüler bir konu ve bunun nedenini anlamak çok kolay. Yapay zeka, büyük miktarda veriyi hızlı ve doğru bir şekilde analiz ederek işletmelerin daha iyi kararları daha hızlı almasına yardımcı oluyor. Şirketler operasyonlarını iyileştirmenin ve rekabet avantajı elde etmenin yollarını ararken, süreçleri kolaylaştırmalarına ve daha iyi kararları daha hızlı almalarına yardımcı olabilecek yapay zeka teknolojisine yöneliyorlar. Bu teknoloji üretim ve ulaşımdan finans ve sağlık hizmetlerine kadar her alanda devrim yaratma potansiyeline sahip.

Yapay Zeka: Bilgisayar Biliminin Alt Dalı

“Yapay zeka” terimi 1956 yılında yapay zeka öncüsü John McCarthy tarafından ortaya atılmıştır. Tanımlanması zor bir kavram, ancak çoğu kişi normalde insan zekası gerektiren görevleri yerine getirebilen yazılımları içerdiği konusunda hemfikir.

Bu alan 1950’lerde kurulmuştur. Makine öğrenimi ve derin öğrenme ile birlikte bilgisayar biliminin üç alt alanından biridir.

Yapay zeka, veri madenciliği, makine öğrenimi ve robotik dahil olmak üzere geniş bir uygulama yelpazesinde kullanılmaktadır. Çok geniş bir konudur ve birçok farklı yazılım türünü içerir. Bu şemsiye altında yer alan belirli uygulama türlerini bilmeden yapay zekanın nasıl çalıştığını anlamak zor olabilir.

Yapay zeka, çevrelerini algılayabilen ve uygun eylemde bulunabilen akıllı sistemlerle ilgilenen bilgisayar biliminin bir alt alanı olarak kabul edilir. Ayrıca, bilgisayarların veya makinelerin normalde insan zekası gerektiren görevleri yerine getirmesini sağlayan herhangi bir teknolojiyi de içerir.

Yapay zeka bugün bilgisayar bilimlerindeki en heyecan verici alanlardan biri. Potansiyel faydaları muazzam, ancak bu teknolojiyi sorumlu bir şekilde geliştirirsek gerçekleşecektir. Bu alanda karşılaşılan en büyük zorluklardan biri, bu sistemlerin anlaşılması ve açıklanmasının genellikle zor olmasıdır.

Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi Farkı Nedir? Yoksa Aynı Şeyler mi?

Yapay zeka ve makine öğrenimi sıklıkla birbirinin yerine kullanılan iki terimdir. Ancak aynı şey değildir.

Yapay zeka ve makine öğrenimi bugün dünyanın en heyecan verici teknolojilerinden ikisi. Peki bu terimler gerçekten ne anlama geliyor?

Yapay zeka, insan davranışını taklit eden veya bunu yapmayı öğrenebilen herhangi bir bilgisayar sistemini ifade eden geniş bir terimdir. Makine öğrenimi, yapay zekanın veriye dayalı analize odaklanan bir alt kümesidir. Bu, çevresi hakkında bilgi edinmek ve öğrendiklerine dayanarak kararlar almak için verileri kullandığı anlamına gelir.

Yapay zeka, düşünebilen, öğrenebilen ve problem çözebilen algoritmalar yaratmayı amaçlayan bir bilgisayar bilimi dalıdır. Makine öğrenimi bu hedefe ulaşmanın bir yoludur: Bilgisayar algoritmalarını büyük veri kümeleri üzerinde eğiterek, onlara kalıpları tanımayı, bu kalıplara dayalı tahminler yapmayı ve zaman içinde performanslarını iyileştirmeyi öğretebiliriz.

Hem yapay zeka hem de makine öğrenimi, tıptan finansa ve tarımdan sağlığa kadar birçok sektördeki sorunu çözmek için inanılmaz derecede yararlı. Ayrıca dünyayı henüz hayal etmeye başladığımız şekillerde değiştirmeye hazırlar!

Kulağa inekçe geldiğini düşünüyorsanız özür dilerim, ama bana biraz katlanın.

1800’lü yılların sonlarında Alan Turing, günümüzde Turing Testi olarak bilinen, bir yapay zekanın bir insanı kandırıp kandıramayacağına dair bir test önermiştir. Bu test farklı yapay zeka türleri tarafından birçok kez geçildi ve yakın zamanda Google Deepmind‘ın AlphaGo‘su üç ülkede oynanan bir maçta dünyanın en iyi Go oyuncularından birini 4-1 yendi. Peki bu bizim için ne anlama geliyor? Akla gelebilecek ilk şey, bilgisayarların dünyayı ele geçirip hepimizi öldüreceği (ya da en azından bunu deneyeceği). Ancak ben olsam bu konuda çok fazla endişelenmezdim. Hala insanların makinelerden daha iyi yaptığı şeyler var (şimdilik).

Bunun yerine, teknolojideki bu gelişmelerden kendi hayatınızı ve işinizi iyileştirmek için nasıl yararlanabileceğinizi düşünmenizi tavsiye ederim. Eğer halihazırda yapay zeka veya makine öğrenimi alanında çalışıyorsanız, tebrikler! Çalışmaya devam edin! Fırsatları yakaladınız demektir. Ancak henüz aşina değilseniz, bu konuda daha fazla bilgi edinmenizi öneririm, böylece bu araçları işte veya evde kullanmanız için fırsatlar ortaya çıktığında hazır olursunuz.